Kayıtlar

Ocak, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde Barış İnşa Sürecinde Kadınlar

Makale İncelemesi:  Shelly Whitman, 2006. Women and peace-building in the Democratic Republic of the Congo: An assessment of their role in the Inter-Congolese dialogue,  African Journal on Conflict Resolution , 6 (1), 29-48. Tuba Nilüfer Uğur Demokratik Kongo Cumhuriyeti, barış ve demokrasiyi hiçbir zaman gerçek anlamda yaşayamamıştır. Kadınlar, çatışmalar yüzünden orantısız bir şekilde acı çektiler, uzun yıllar boyunca ağır insan hakları ihlallerine uğradılar ve uğramaya devam ediyorlar. Birçoğu cinsel şiddet ve tecavüze maruz kaldı, silahlı gruplar tarafından öldürüldü, işkence gördü ve esir alındı. Cinsel şiddete maruz kalan kadınlar, hem sosyal hem ekonomik sonuçlar doğuracak şekilde damgalandılar, ailelerinden ve toplumlarından dışlandılar ve tekrar üretime katılamadılar. Buna ek olarak, birçok kadın, eşlerinin ölümü veya çatışmadaki aktif görevleri nedeniyle tek başlarına ailelerine bakmak zorunda kaldı. Köyler, kendi çıkarları için yağma edenler tarafından yok edildi. Ç...

BM Barış Güçleri Çerçevesinde Kadınların Aktif Rolü ve Barış Operasyonlarına Post Kolonyal Bir Eleştiri

Resim
Makale İncelemesi:  Henry, M. 2012. Peacexploitation? Interrogating Labor Hierarchies and Global Sisterhood Among Indian and Uruguayan Female Peacekeepers.  Globalizations , 9(1), 15–33. Emine Dilan Yılmaz Kaynak: https://www.un.org/africarenewal/news/hailed-%E2%80%98role-models%E2%80%99-all-female-indian-police-unit-departs-un-mission-liberia Birleşmiş Milletler’in son dönemde kadınların uluslararası politikadaki siyasi katılımını arttırmak yönünde önemli girişimleri olmuştur. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Kadın, Barış ve Güvenlik konulu ajandası önemlidir. Bu ajanda kapsamında ilk olarak 1325 sayılı karar alınmıştır. Bu kararın ardından Birleşmiş Milletler’in özellikle barış koruma operasyonları sırasında gerçekleştirilen cinsel şiddet suçlarını engellemek yönünde adımlar attığını görmekteyiz. Bu noktada Birleşmiş Milletler, güvenlik arttırıcı önlemler almış barışı korumada ordudaki kadın ve erkek sayısı arasındaki dengeyi sağlamaya çalışmış ve ...

Mülteci Kadınlarda Şiddete Karşı Direnç ve Hayatta Kalma

Resim
Makale İncelemesi: Mariastella Pulvirenti and Gail Mason, 2011, Resilience and Survival:  Refugee Women and Violence, Current Issues in Criminal Justice, 23(1), 37-52.   Tuba Nilüfer Uğur   Kaynak:  https://everydayrefugees.org/document/   Kadınlar ve çocuklar, mülteci olma süreçlerinde şiddet, keder, yerinden edilme, yakınlarını kaybetme ve istismara uğrama gibi fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet temelli birçok travma ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu sebepledir ki, mülteci kadınlar ve çocuklar ülkelerinden kaçma, göç etme, mülteci hayatı yaşama ve bu süreçlerde yaygın bir şekilde şiddete maruz kalmaları sebebiyle Birleşmiş Milletler tarafından “en savunmasız grup” olarak tanımlanmışlardır. Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliğine göre mülteci kadınların %80’i muhalif güçler, sınır muhafızları ve barış güçleri tarafından rutin olarak cinsel istismara ve tecavüze uğramaktadır. Bunların yanı sıra, mülteci kadınlar yerleştirildikleri yerlerde şiddetl...

Mülteci Kadınların Karşılaştığı Toplumsal Cinsiyet Temelli Sorunlar

Resim
Makale İncelemesi: Zermarie Deacon and Cris Sullivan, 2009, Responding to the Complex and Gendered Needs of Refugee Women, Affilia: Journal of Women and Social Work, 24(3), 272-284. Emine Dilan Yılmaz Kaynak:  https://everydayrefugees.org/document/ Son yıllarda göç olgusu ve bu bağlamda mültecilik statüsü, uluslararası siyasetin gündemine yerleşen bir sorundur. Mülteciliği genel anlamda tanımlamamız gerekirse, insanların gerçekleştirdiği zorunlu bir göç türü olduğunu söyleyebiliriz. İnsanlar, din, ırk, milliyet, toplumsal bir gruba üyelik, siyasi görüş ve din gibi aidiyetleri nedeniyle, kendi devletlerinin korumasından artık faydalanamaz hale gelirler ve başka bir ülkeye göç ederek sığınma talep ederler. Bu bağlamda mültecilerin genellikle çatışma ve savaş nedeniyle göç ettiklerini belirtmemiz gerekir. Mülteciliğe dair bu tanımlama, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından ortaya koyulmuştur. Burada Birleşmiş Milletler ile ilgili belirtmemiz gereken husus,...

Bosna Hersek’te Soykırım ve Cinsel Şiddet Suçları

Makale İncelemesi:  Olujic, M.B., 1998. Embodiment of Terror: Gendered Violence in Peacetime and Wartime in Crotia and Bosnia-Herzegovina,  Medical Anthropology Quarterly , 12(1): 31-50. Tuba Nilüfer UĞUR   Cinsiyete dayalı şiddet yalnızca savaş zamanında ortaya çıkan özel bir işkence türü değil, kökleri barış zamanında yerleşmiş eylemlerdir. Barış zamanındaki gündelik hakimiyet ve saldırganlık modelleri, savaş zamanı eylemler ile paralellik gösterirken; barış zamanındaki tecavüz metaforları ve sembolleri de savaş zamanlarında gerçek tecavüz eylemlerine dönüşmektedir. Savaş zamanlarında özellikle kadınlara yönelik gerçekleştirilen cinsel şiddet eylemlerinin bir silah olarak ve toplumsal düzeni manipüle etmek amaçlı kullanılmasının sebepleri toplumun barış içindeki sosyokültürel dinamikleri, beden, cinsellik ve onur metaforları ile ortaya çıkmaktadır. Nitekim barış zamanında Güneydoğu Avrupa kültüründe kadın bedeni üzerinde şekillenen şiddet, namus, utanç ve cinsellik ...

Savaş ve Cinsel Şiddet Suçları: Ruanda Soykırımı Örneği

Makale incelemesi:  Bumet, J.E., 2012, Situating Sexual Violence in Rwanda (1990–2001): Sexual Agency, Sexual Consent, and the Political Economy of War.  African Studies Review , 55: 97-118. Emine Dilan Yılmaz Savaşlarda işlenen cinsel şiddet suçları, son yıllarda Birleşmiş Milletler ve NATO gibi uluslararası örgütlerin gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda Bosna Hersek Savaşı ve Srebrenitsa Soykırımı ile Ruanda İç Savaşı ve Soykırımı, savaşta işlenen cinsel şiddet suçlarının uluslararası siyasetin gündemine taşınması açısından önemli olaylardır. Bu yazımızda, 1990-1994 yılları arasında gerçekleşen Ruanda İç Savaşı ve buna bağlı olarak 1994 yılında gerçekleşen Ruanda Soykırımı, bu süreçte işlenen cinsel şiddet suçları kapsamında incelenecektir. Savaşta işlenen cinsel şiddet suçları konusunda dikkat edilmesi gereken nokta, cinsel şiddet suçlarının yalnızca savaşa özgü olarak ortaya çıkmadığı ve bu suçların barış durumunda günlük yaşamdaki toplumsal cinsiyet...