Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Ukraynalı Kadınlar

Gülayşe Mine ÖZKURT




Savaş, insanlık var olduğu zamandan bu yana hiç bitmeyen tek olgudur. Şiddeti zaman zaman artan zaman zaman da azalan bir çatışma halidir. Hiç şüphesiz ki savaş ve benzeri tüm şiddet içeren çatışmalardan en çok aileler ve aileleri var eden kadınlar etkilenmişlerdir. Ne var ki içinde bulunduğumuz yüzyılda da ülkelerarası savaşlar devam etmekte hatta yenileri meydana gelmektedir. Çatışmanın sebebinin çözül(e)mediği coğrafyalarda müzakere ihtimali de ortadan kalkmakta ve savaşlar ortaya çıkmaktadır.

Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, tarihsel olarak çok eskilere dayanır. İki devlet arasındaki bağlar ise yaşanan savaştan çok daha eskidir. Bu bağları sıkılaştıran unsur ise kültür faktörünün önemli ölçüde etkilemiş olduğu toplumsal bağlardır. Ulus unsuru fark etmeksizin bir toplumun en değerli parçası hiç şüphesiz kadınlardır. Ukraynalı kadınlar da diğer tüm dünya ülkelerindeki kadınlar gibi, daha anlamlı bir ifade ile Rusya kadınları gibi “anne, eş, kardeş” ve nihayetinde “kadın”dır. Bu kadınları diğer tüm hemcinslerinden ayıran ise anlaşmazlıkların çözümünün çok boyutlu olduğu bu modern çağda evlerine, çocuklarına, eşlerine ve bayraklarına yöneltilen en üstün teknoloji ile üretilmiş silahların önünde cesurca durmalarıdır. Rus ordusunun en modernize silahlarına karşı anne olup çocuklarını korumuşlar, babaanne olup o savaş ortamında evde yemek olması gerektiğini düşünmüşler, doktor olup cephedeki yaralılara ilaç taşımışlar ve pilot olup ülkesinin hava savunması için düşmanla çarpışmışlardır. Dünya kamuoyu tüm bu olanları dış politika, dünya güvenliği, savaş teknolojileri-savaş kuramları penceresinden değerlendirirken, görsel medyada en çok göze çarpan ise Ukraynalı kadınların gizleyemeyecekleri ve çok da fazla söze yer bırakmayan acıları olmuştur. Ukrayna kadınlarını sadece dillere destan güzellikleri yönünden tanıyan uluslararası toplum, bu insanların savaş meydanlarındaki çırpınmalarından çok mücadelelerine tanık olmuşlardır. Uluslararası toplumun tüm engel olma çabasına, haklı müdahalesine rağmen yaşanan bu yıkıcı savaşta kadınların yaşadıklarına tanıklık yapılabilecek bir kısa film izlenecekse, o da Eurovision şarkı yarışması birinciliğini elde eden Kalyush’un “Stefania” şarkısıdır. Klipte, bir kadın askerin küçük bir kız çocuğunu savaş bölgesinden, ailesinin bulunduğu yıkı dökük sığınağa ulaştırması anlatılıyor. Üç dakikalık klip süresince Ukrayna’da yerle bir olmuş şehirlerdeki modern binaların, kiliselerin, hastanelerin ve sosyal yaşamı sürdüren tüm aracı yerlerin yıkıldığı görülüyor. Klip sonunda ise küçük kız çocuğunu ailesine ulaştıran kadın asker ve birkaç kadın askerin gözlerindeki hüzün birkaç kare ile resmediliyor. Şarkının Türkçe çevirisinden anladığımız üzere savaş bölgesindeki halkın ihtiyacı olan normal düzenin olması ve huzurun geri gelmesidir. Bunu sağlayacak olan ise çatışmaya taraf ülkelerin anlaşılır ve kabul edilebilir müzakere şartlarını kabul etmelerinden geçer.

Ülkesinin geleceğini, bağımsızlığını ve kültürel özünü korumak isteyen bu insanlar, aynı zamanda da onurlu olmayı korumak istiyorlar. Bazı insan kitlelerinin yakıştırdığı üzere ticaret metası olmak değil, anne olarak (paha biçilemez şekilde kıymetli) kalmak istiyorlar. Hayatta kalmak ve aile hayatını daha güvenli şekilde sürdürmek isteyen bu insanlar gözleri ile şahit oldukları bu kanlı çatışmaların sona ermesini istiyorlar. Savaşların sona erdirilmesinde kadınların rolü üzerine eğer konuşulacaksa Ukrayna’daki süreç çok yakından takip edilmelidir. Bu insanların; yani savaşın değil, müzakere ve diplomasinin işlemesi gerektiğini, bu vasıtalar ile devletlerarası çözüm üretilmesini temenni ediyorlar.

·       Bu çalışmadaki fikirler, araştırmacının konu hakkındaki haber takibi ve derlemesinin ürünüdür. Doğrudan alıntılama yapılan bir kaynak kullanılmamıştır. Sadece referans verilen görsel kaynak; Kalyush isimli müzik grubunun “Stefania” adlı Eurovision şarkısıdır.       

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Toplumsal Cinsiyet ve Barış

Kitap İncelemesi: Judith Butler, Cinsiyet Belası

KARAR 2467 - BM KADIN, BARIŞ VE GÜVENLİK AJANDASINDAKİ SON GELİŞME