Toplumsal Cinsiyet ve Barış

 #BenimAdımNerede?/WhereIsMyName?

Tuba Nilüfer Uğur



Kaynak: https://www.afp.com/en

Toplumsal cinsiyet temelli ayrımcı ve şiddet içeren eylemler yalnızca savaş durumuna özgü bir gerçek değildir. Savaş sırasında artan bu eylemler aslında barış zamanında mevcut olan toplumsal cinsiyet normlarının çok daha derinleşmiş ve yoğun yaşanan bir halidir.

Afganistan’daki kadınların kendi isimlerini kullanamaması barış zamanında yaşanan ve toplumsal cinsiyet temelli olan ayrımcı eylemlere verilebilecek örneklerden biridir. Afgan toplumunda kadınların isimlerinin kullanması hakaret içeren utanç verici bir davranış ve hatta namussuzluk olarak görülüyor. Bunun yanı sıra bir kız çocuğu doğduğunda ismi geç konuluyor, düğün davetiyelerinde sadece erkek tarafının ismi bulunuyor ve hatta bir kadın öldüğünde adı mezar taşına bile yazılmıyor. Ayrıca Afgan kanunlarına göre yeni bir bebek doğduğunda kimliğine yalnızca babası kaydediliyor ve çoğu zaman kadınlar kendilerini ifade etmek için ailelerindeki erkeklerin isimlerini kullanıyorlar. Bir kadın hastaneye gittiğinde reçete alması gerektiğinde ise kendi ismini değil ailesindeki bir erkeğin ismini kullanmak zorunda kalıyor. Erkekler de ailelerindeki kadınların isimlerini kamusal alanlarda kullanmak istemiyorlar. Afgan kadınları yalnızca bir erkeğin annesi, ablası, kız kardeşi ya da çocuğu olarak anılabiliyorlar.

Ancak 2017’de Afgan kadın hakları savunucuları, kadınların isimlerini söyleyebilmeleri için bir sosyal medyada bir kampanyası başlattılar (Esfandiari, 2017). “Where is my name?/Adım nerede?” isimli bu hareket kadın ismini tabu olmaktan çıkarmaya ve kadınları bu konuda  başkaldırmaya çağırıyor. Hareket Afganistan’da kadın hakları konusunda önemli bir adım niteliği taşımasının yanı sıra birçok olumlu ve olumsuz tepkilere sebep olmakta ya da birçok Afgan kadının sessizliğini ve tepkisizliğini sürdürmesi ile sonuçlanmakta. Örneğin Kabil’de yaşayan Tamina isimli bir kadın yaşadığı süreci şu sözlerle ifade ediyor “Ben birinin annesi, kız kardeşi, ablası, kızı ya da eşi olmaktan öte, öncelikle bir kadınım ve bir insanım. İsmimle çağrılmak istiyorum. Okulda, evde, markette, başka birinin ismiyle çağrılmaktan yoruldum. Bu bana gerçekten acı veriyor." Adım Nerede? (Evans, 2017). Fakat bunun yanında başka bir Afgan kadın harekete karşı tutumunu şu sözlere ifade ediyor; "Bana adımı sorduklarında erkek kardeşimin, babamın ve nişanlımın namusunu düşünmeliyim. Bu sebeple ismimi vermeyi reddediyorum. Neden ailemi üzeyim ki? Adımı vermemin nasıl bir amacı olabilir? Ben babamın kızı, erkek kardeşimin kardeşi olarak anılmak istiyorum. Gelecekte, eşimin karısı ve oğlumun annesi olarak anılmak istiyorum (Haber Ofisi, 2020)".  Ayrıca Afgan erkeklerinin de bu hareke karşı tepkileri farklılaşmakta. Örneğin Afgan sosyolog Ali Kaveh'e göre en iyi kadın görülmeyen ve duyulmayan kadın iken ünlü Afgan müzisyen Farhad Darya aldığı tepkilere rağmen kendinin annesi ya da kız kardeşinin isimlerini kullanabilmektedir (Evans, 2017).

Afganistan’da kadın hakları konusunda yürütülen kampanyalar artık çok daha görünür olsa da bu yolda verilen mücadele yalnızca devlet politikalarına karşı değil aynı zamanda toplumdaki kadın ve erkek bireylere karşı verilmesi açısından birçok engel barındırmaktadır.

Kaynakça

Esfandiari, G. (2017, 07 15). Radio Free Europe/Radio Liberty. https://www.rferl.org/a/afghan-women-campaign-to-reclaim-their-identities/28618186.html adresinden alındı

Evans, P. (2017, 08 2). BBC News. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40801637 adresinden alındı

Haber Ofisi. (2020, 07 18). https://www.haberofisi.com.tr/tr/haberler/haberler/dunya/afgan-kadinlar-isimlerini-soyleyebilmek-icin-yeni-bir-kampanya-baslatti-iH0BbRj8D124 adresinden alındı

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap İncelemesi: Judith Butler, Cinsiyet Belası

KARAR 2467 - BM KADIN, BARIŞ VE GÜVENLİK AJANDASINDAKİ SON GELİŞME