Savaşta Kadın Bedeni Algısı
Kadın Cinselliğinin Savaşlarda Motivasyon Aracı Olarak Kullanılması
Emine Dilan Yılmaz
Savaş geleneksel olarak toplumsal cinsiyet
olgusundan bağımsız bir alan olarak ele alınsa da feminist yaklaşımlar savaşın toplumsal
cinsiyet rolleri üzerine inşa edilen bir olgu olduğunu savunmaktadır. Tarihte
savaş ile ilgili olarak, savaşın, kötü, çıkarcı ve rekabetçi insan doğasının
doğal bir sonucu olduğu anlatısı vardır, ancak biraz daha düşündüğümüzde, burada
bahsedilen kötü insan doğası varsayımının, tüm insanlığa, özellikle biyolojik
erkekliğe atfedilen erillik anlatısı olduğunu fark edebiliriz. Toplumsal
cinsiyetin dayatmış olduğu erkeklerin doğal olarak rekabetçi ve güçlü olduğu
varsayımı, bu durumu açıklamaktadır. Bunun yanında, savaşan kadınların savaşçı
rolleri de eril söylem üzerinden ifade edilmektedir. Savaşan kadınlar, “erkek
gibi kadın” oldukları için övülmektedirler. Bu kapsamda, erilliğin kadınlara ve
erkeklere atfettiği roller, cinsiyetlerin savaş alanındaki deneyimlerini farklılaştırmaktadır.
Savaş alanında erkeklere daha aktif bir rolün, kadınlara ise daha pasif bir
rolün uygun görüldüğünü söylemek mümkündür. Savaş durumunda, erkeklerden
savaşması, güçlü ve mücadeleci olması, kadınlardan ise erkeklere yardımcı olan
bir konumda bulunarak sağlık, yiyecek, giyim, cephane taşıma ve gerektiğinde
savaşma gibi hizmetleri sağlaması beklenmektedir. Ayrıca kadın cinselliği, pek
çok savaş durumunda, erkekleri savaşmak için motive etme aracı olarak kullanılmıştır.
Bu durumu, Marilyn Monroe’nun, Şubat
1952’de, Kore Savaşı sırasında, Güney Kore tarafında savaşan askerlere moral
vermek için gerçekleştirdiği ziyaret ve konser ile Ann Margret’ın 1966 yılında,
Vietnam’da savaşan Amerikalı askerler için gerçekleştirdiği konser üzerinden
açıklamaya çalışacağım.
İlk bakışta Marilyn Monreo’nun ziyareti,
zor şartlar altında savaşan insanlar için gerçekleştirilen basit bir moral
ziyareti olarak yorumlanabilir, ancak bu konuda düşündürücü olan, neden moral
ziyareti için, özellikle kadın cinselliği üzerinden metalaştırılmış ve o
dönemdeki erkeklerin hayali olan kadın olarak idealleştirilen Marilyn
Monreo’nun seçildiği konusudur. Basında, Marilyn Monroe’nun gerçekleştirdiği
ziyaretin “Efsane sarışın Marilyn Monroe, Kore Savaşı’na Katılan Askerlere
Moral Verdi” şeklinde servis edilmesi de Monroe’nun ziyaretinin, kadın
cinselliği üzerinden askerlere moral sağlamayı amaçlayan bir ziyaret olduğunu
göstermektedir.
Kadın cinselliğinin erkeklerin savaşması
için motivasyon aracı olarak kullandığını gösteren bir diğer örnek ise, Ann Margret’ın
1966 yılında, Vietnam’da savaşan askerler için gerçekleştirdiği motivasyon
ziyareti ve konseridir. Bu örnekte de, kadın
bedeninin metalaştırılması temelinde bir moral konseri gerçekleştirildiğini
görmekteyiz. Ann Margret da, tıpkı Marilyn Monreo gibi, cinsellik üzerinden
metalaştırılan ve idealleştirilen bir sanatçıdır. Savaşlarda, savaşan erkeklere
motivasyon sağlamak amacıyla gerçekleştirilen eğlence etkinliklerinde genel
olarak erkek sanatçılardan ziyade kadın sanatçılar
Tarihte, kadınların, savaşta erkekleri motive etme aracı olarak kullanıldığını farklı örnekler üzerinden de inceleyebiliriz. 1. Dünya Savaşı’nda, savaşa katılma konusunda isteksiz ve motivasyonsuz olan erkeklerin, savaşa katılmayı kabul etmeleri durumunda, eğlence, ziyafet ve kadın cinselliği ile ödüllendirileceği yalanı üzerinden motive edilmeleri de bu konuya örnek teşkil etmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder