Karadullar ve Çeçen Savaşı Bağlamında Kadınların Savaştaki Aktif Rolü

Kitap Bölümü İncelemesi

Laura Sjoberg & Caron E Gentry, 2007. "Black Widows in Chechnya", Mothers, Monsters, Whores: Women's Violence in Global Politics, New York: Zed Books, pp. 88-111. 

Emine Dilan Yılmaz

Kaynak: https://www.thestar.com/amp/news/insight/2010/04/02/why_chechnyas_black_widows_are_driven_to_kill.html 

Karadullar, Rusya’da faaliyet gösteren kadın Çeçen intihar bombacılarından oluşan gruba verilen isimdir. Rusya’da Karadullar ile ilgili var olan tipik algı, onların Rus-Çeçen Savaşı’nda ölen kocalarının, erkek kardeşlerinin, babalarının ve oğullarının intikamını almak amacıyla kendilerini havaya uçuran umutsuz kadınlar olduğu yönündedir. Bu algı, Rusya tarafından bilinçli bir şekilde inşa edilmiştir. Yazımızda, bu algının hangi sebepler ile inşa edildiğini ve algının inşa edilme sürecini inceleyeceğiz. Bu bağlamda ilk olarak Rus-Çeçen Savaşı’nı ve bu süreçte yaşanan gelişmeleri anlamak gerekir.

Çeçenistan ve Rusya arasındaki çatışmalar, Rus Çarlığı döneminden beri devam etmektedir. Rusların bu dönemden beri Çeçenistan topraklarına ve Çeçen nüfusa hakim olma ilgisi vardır. 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılması ve bunun sonucunda SSCB’nin parçası olan on beş devletin bağımsızlığını ilan etmesi de, Çeçenistan’ı Rusya açısından önemli kılmaktadır. SSCB’nin dağılmasının ardından Rusya, eski SSCB topraklarındaki nüfuzunu korumaya yönelik bir politika izlemiştir. Bu bağlamda Çeçenistan, Rusya’nın eski imparatorluk mirasını sürdürmesinin ve toprak bütünlüğünün korunmasının sembolü haline gelmiştir. Çeçenler ise, hiçbir zaman Rus/Sovyet hakimiyetinden hoşnut olmamışlardır.

Çatışmalarda Çeçen nüfusun %20’si, (yaklaşık 180.000-200.000) insan öldü. Çatışmalardan kurtulan en umutsuz kesim ise çocuksuz, kocaları kaçırılmış ya da öldürülmüş olan genç kadınlar oldu. Bu açıdan Rus-Çeçen Savaşı, Çeçen halkı açısından oldukça ağır sonuçlar doğurmuştur.

Çeçen Savaşı’nda erkeklerin yanında, kadınların da politik ve dini motivasyonlar ile çatışma sürecine dahil olduğunu görmekteyiz. Bu durum, kadınların savaşta yalnızca mağdur ve pasif bir konumda oldukları ile ilgili genel kabule karşıt bir örnek oluşturmaktadır ancak Rusya kendi politik meşruiyetini sağlayabilmek adına, Çeçen Savaşı’nda rol alan kadınları, pasif bir algı etrafında, cinsiyet rollerini merkeze alarak tanımlamaktadır. Karadullar Rusya’da, Arapça bir sözcük olan Shakhidki (kutsal savaşçılar) ismiyle de tanınmaktadırlar ancak Rus hükümeti bu kadınları tanımlamak için daha çok Karadullar ismini ön plana çıkarmaktadır. Rusya’nın neden Karadullar ismini ön plana çıkardığını anlamak için, Rus-Çeçen Savaşı’nın iki dönemini incelememiz faydalı olacaktır. Birinci Çeçen Savaşı’nın ardından Rus ve Çeçen kadınların, annelik ve kadınlık üzerinden savaşa karşı çıktıklarını görmekteyiz. Bu örnek, savaşa karşı çıkmak ve barışı desteklemek konusunda, kimi zaman kadınlar, kimi zaman da erkekler tarafından annelik ve kadınlığın öne sürüldüğünü göstermektedir. Rus ve Çeçen kadınlar, savaşa birlikte karşı çıktılar, Rus ordusunu da bu noktada eleştirdiler, savaşın en masum kurbanlarının askerler, siviller ve kadınların çocukları olduğunu ifade ettiler. 

Rus ve Çeçen kadınların işbirliği içerisinde savaşa karşı çıkmaları, Rus hükümetinin Çeçen Savaşı konusundaki meşruiyetini sarsacak bir durum oldu. Bu yüzden İkinci Çeçen Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Rus hükümetinin Karadulları terörist olarak resmettiğini görmekteyiz. Karadul, çiftleşmeden sonra, erkeği öldüren zehirli bir örümcek türüne verilen isimdir. Bu anlamda karadul, erkeğe şiddet uygulayan kadını temsil etmektedir. Rus hükümetinin özellikle Karadullar ismini vurgulamasının nedeni budur. Bu tanımlamada Karadullar, Rus erkeklerine şiddet uygulayan terörist kadınları simgelemekte, olumsuz bir çağrışımı temsil etmektedir. Burada iki tür erkeklik simgelenmektedir. İlki vatansever ve düzenli askeri Rus erkekliği, ikincisi ise, agresif, suçlu ve anarşik Çeçen erkekliğidir. Bu noktada Karadullar da, kendi politik motivasyonuna sahip olan kadınlardan ziyade, Çeçen erkekliğinin intikamını almak için çatışmalara katılan kadınlar olarak resmedilmektedir. Karadullar ile ilgili inşa edilen bu algı, Rusya’daki kadın işbirliğini susturdu ve halkın Çeçen Savaşı konusunda Rus hükümetine olan desteğini arttırdı. Bu noktada Rusya, terör ile mücadele ettiği için, Rusya’nın Çeçen Savaşı’nda gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri halk tarafından görmezden gelinmiştir. Rusya Çeçen Savaşı kapsamında, doğurganlığı azaltmak amacıyla tutuklanan Çeçen erkeklerin cinsel organlarına elektrik şoku uygulayarak ve Çeçen kadınları tecavüze maruz bırakarak cinsel şiddet suçları işlemiştir. Rus hükümetinin bu tutumu, Çeçenlere karşı erkek egemenliği kurmak, yani ciddi oranda güç kullanmak üzerine kuruludur.

Sonuç olarak Rus-Çeçen Savaşı, kadınların da politik ve dini motivasyonlar ile çatışma sürecine aktif olarak dahil olduğunu ancak kadınların savaştaki aktif rolünün de çeşitli nedenler ile toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden pasivize edilerek yeniden tanımlandığını gösteren bir örnek olması açısından önemlidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Toplumsal Cinsiyet ve Barış

Kitap İncelemesi: Judith Butler, Cinsiyet Belası

KARAR 2467 - BM KADIN, BARIŞ VE GÜVENLİK AJANDASINDAKİ SON GELİŞME